20.5.13

2 Film Arasında Uzayan Bir Kısa Film: Güzelliğin On Par’ Etmez



Geçtiğimiz Antalya Altın Portakal Festivali'nde en iyi film, en iyi senaryo, en iyi erkek oyuncu, en iyi yardimci kadin oyuncu, en iyi kurgu ödülü ve Behlül Dall jüri özel ödülünü alan Güzelliğin On Par’ Etmez nihayet gösterime girdi.

Almanya doğumlu, Viyana Film Akademisi'nde Haneke'nin öğrencisi Kürt yönetmen Hüseyin Tabak'ın okulda final ödevi olarak çektiği film, aslında kısa metraj.. Hocalarına teslim ettikten sonra onların da telkiniyle ara görüntüleri bulduğu fonla çekerek filmi son haline getirmiş yönetmen.

Film, Kürt-Türk ilişkileri, Avrupa ülkelerinin göçmen ve asimilasyon/entegrasyon politikaları, farklı ve aynı ulustan mülteciler arası ilişkiler gibi konulara dokunuyor.

Çocuklarını bırakıp dağa çıkan, daha sonra cezaevinde 4 yıl kalan, cezaevinden çıktıktan sonra aldığı tehditler nedeniyle Avusturya'ya göç eden babanın ailesinin hikayesi, ailenin 2 oğlundan küçüğü Veysel'in gözünden aktarılıyor.

Kürt-Türk ilişkileri  

Kürt-Türk ilişkileri Veysel'in Türk olan annesiyle babası, babasının yokluğunda Türk milliyetçiline kaymış abisiyle babası, ve ailenin sınırdışı edilmemesi için, Veysel'in kendi derslerinde yardım etmesi için görüştüğü Türk komşusu üzerinden tasvir ediliyor.

Burada, ailenin büyük oğlunun aile 6 aydır Avusturya'da olmasına rağmen müthiş bir Almancı ağzıyla konuşması senaryo açısından oldukça çelişkili bir durum ortaya çıkarıyor ve göze batıyor.

Diğer yandan, bir diğer sinema öğrencisi diaspora Kürdü Miraz Bêzar'ın Min Dît filminde olduğu gibi, aslında sinemayla uğraşan diaspora Kürtlerinin de, kendi filmlerinde anlattıkları algısal problemleri tekraren yaşadıklarına şahit oluyoruz.

Min Dît'te anne-babaları kontra güçlerce katledilen kardeşlere sahip çıkan hiçbir akrabanın olmaması gibi bir mantık hatası, bu filmde de tekerrür ediyor. Kocası dağda ve sonrasında içeride olan annenin çocukların bakımı için çalışmasının yanında onlarla yeterince ilgilenemeyeceği makul, fakat yine anneye yardım etmesi için babanın hiçbir kardeş veya yakınının olmaması üzerinden yola çıkmak pek mantıklı değil. Elbette filmdeki gibi hikayeler yok değil, fakat bu tür filmlerde anomalileri standart gibi göstermek filmin etkisi epey düşürüyor.

Bu yüzden büyük kardeş ile baba ilişkisi bu noktada Kürt-Türk ilişkisini göstermek bakımından sıkıntılı. Yine Kürt-Türk ilişkilerinin anne ile babanın aile üzerinden ya da Veysel ile ona yardım eden Türk komşunun ilişkisi üzerinden işlenmesi de yüzeysel kalıyor.

Entegrasyon ve/veya asimilasyon  

Film Kürt meselesi ve eski bir gerillanın ve onun ailesinin hikayesinden çok Avrupa'nın oryantalist politikalarına getirdiği eleştiriler noktasında çok daha başarılı.

Bir kapı arkasındaki "Deutsch Sprache"* yazısı, 80li yılların Amed zindanındaki (Rêzan Yeşilbaş'ın geçen yıl Cannes'ı alan kısa filmi Bêdeng'de de görülen) "Türkçe Konuş Çok Konuş" yazısını hatırlatıyor.
Kendi ülkesinde soykırıma varan asimilasyon politikalarından kaçarken, iltica ettiği Batı medeniyetinin göbeğinde adı bu sefer "entegrasyon" olan canavarla yüzyüze gelen Kürdün çelişkisi bütün çarpıcılığıyla orada duruyor.

Veysel, iyi entegre olamazsa asimile olacağı ülkesine yollanacağını anladığında en masum hayallerini, onları yaşayabilmek için bir kenara bırakmak durumunda kalıyor.

Göçmen politikaları  

Tabak'ın filmi, Min Dît'in hatalı yanlarıyla birlikte 2009 Fransa yapımı Wellcome filminin olumlu yanlarının izlerini de taşıyor.

Fransa parlamentosunda gösterilip ülkedeki göçmen yasasını değiştiren Wellcome'ın Avusturya izdüşümü Güzelliğin On Par' Etmez'de hayat buluyor.

Her ne kadar Avrupalıların sorunu göçmenlerden dinlemeye yönelik post-oryantalist bir yaklaşımları mevcut ise de, sorunu içeriden ve sorunun en çok nüfuz ettiği çocukların gözünden başarılı bir şekilde anlatan bir film olmuş Güzelliğin on Par' Etmez.

Başta kısa bir film olarak dizayn edilip üzerinde oynamalar yapılarak 86 dakikaya uzatılan bir filmin senaryoya dair hataları olması kabul edilebilir. Ayrıca kısa metraja göre ele aldığı konuları işleyiş tarzı takdiri hak ediyor.

*Deutsch Sprache - Almanca Konuş

No comments:

Post a Comment